Saç tellerinden boynuma atkı ördüm gülüm
Sol yanım dökük boğazım mı ? çözülmez kör düğüm
Yutkuna yutkuna yazdım belki bir gün anlarsın
En mutlu olduğum o gün hayallerimle beraber öldüm
Bir kadın erkeğini rezilde eder vezirde
Ben ɾezilde olurum gülüm yeter ki sen üzülme
Ne pahasına olursa olsun yine de sen gülümse
Kokun hala tenimde..
Her kesin vardır geçerken hatırladığı bir sokak
Bir ben miyim lan görünce ağlayan korkusuz korkak
Mutluluk bir kibrit çöpü artık ne kadar yanarsa
Aptal gönlüm aman vermiyor şimdi ne yapsak
Cam kırıklarından yazdım sana bu şarkıları
Yutkunamıyorum ağzımda dolanır parçaları
Susam acıtır , konuşsam kanatır
İnan bir konuşursam ne gönül kalır ne hatır
Ay vursun saçlarına en Dibinden uçlarına
En güzel duam sendin taş değmesin tırnağına
Ne güzel başlamıştı lan Bizim hayat sinemamız
Oysa sende yalan oldun kar yağdı dağlarıma
Derin bataklıktayım tek Gördüğüm Yer gökyüzüm
Dünün Bugünün Değil Bu yıların Verdiği hüzün
Hangisine inanayım hangisi gerçek yüzün
Nasıl güvenirim sana söylesene İki Gözüm
Geçti artık geçmişim ettik öldü artık gençliğim
Ben 24 Yaşında Fakat 77 Gibiyim
Zaman Değil insanı öldüren insan oğlu abi
Uzun lafın kısası Yıllanmış Şarap gibiyim
Ne Güzel Günlerdi demi Takvimler Kıskandıran
Tüm engellere ɾağmen Vazgeçmek Yoktu Yalandan
Ve ben dünü unuttum yarınlardandır umudum
Elbet pişman olacaksın gün gelir döner devran
Bozuk bir plak ve üstü tozla Kaplı kitaplar
Kırık bir çekyatta büyüdü onca güzel umutlar
Tabi o zamanlar güneşi gören menekşeydik
Bak şimdi eksilmiyor başımdan Kara bulutlar
Kaybeden ben değilim eskisinden daha mutluyum
Keşke hiç yaşanmasaydı çünkü epey yoruldum
Her başlangıcın bir sonu var imkansıza vuruldum
Sen haklıydın neşet baba bu dünya yalan dünya...